7 Nisan 2014 Pazartesi

Ağlamak Güzeldir!

İp yumağına bağlı şeylerden oluşuyor aslında hayatımız. Eğer güçlü isek farkedemiyoruz ne kadar ince bir ip üzerinde cambazlık yaptığımızı. Ne zaman tükenmeye başlasak, gücümüz azalsa hissediyoruz o ince ip üzerinde olduğumuzu . Düşme tehlikesi korkutuyor gözümüzü ve işte tam o anda dökülüyor gözyaşlarımız. Yani en azından bende böyle oluyor :)

Şu sıralar hayatımın fazlaca ince bir üzerinde olduğu hissine kapıldım, gidiyorum. Gitsem olmuyor, kalsam olmuyor. Soru işaretlerim hiç bitmiyor. Hayatı fazla ciddiye alıyormuşum bazı teorilere göre (!). Hayatı severken ciddiye almamak olur muymuş hiç? Deli saçması! :)

Annem hep uçlarda yaşadığımı söyler, ne kadar doğru tespit yaptığını böyle zamanlarda anlıyorum. Ağlamakla gülmek arasında bile o kadar ince bir çizgi var ki hayatımda, ne zaman hangi uçta olacağımı ben bile kestiremiyorum. Ağlamak bazılarına göre güçsüzlük göstergesidir, hele birinin yanında ağlayınca imajınızın sarsıldığı düşünülür. Ama bazen ağlamak güzeldir hele ki güçsüzlüğünüzü (ki ben ağlamayı güçsüzlük olarak görmem) bile paylaşabildiğiniz birinin yanında iseniz. Çünkü bilirsiniz ki tek başınıza ağlarken çaresizsinizdir ama yanınızda o güçlü kişi varsa daha rahat ve güvendesinizdir. Ve yine bilirsiniz ki sizi teselli etmese hatta tek kelime bile etmese o kişi yanınızdadır. Kısacası ağlamak sandığınız kadar kötü birşey değildir hele tek değilseniz. Ağlamak da en az gülmek kadar doğaldır. Özellikle herkesin birbirine sahte gülücükler attığı şu dünyada ağlamak daha doğrusu ağlayabilmek "binlerce duygu" demektir. 

Mesele ağlamak  değil, mesele hacıyatmaz olabilmek. Gözlüklerle uyunur mu hiç? Tabiki hayır... Hayatta da her zaman pembe gözlüklerimizle olamıyoruz malesef.  Bazen uykuya dalmak, gözlükleri çıkarmak ve biraz rahatlamak gerekiyor. İşte o rahatlama bende gözlerimden süzülen yaşlar ile oluyor. Her insan bir olmaz ki canım :) Sonra pembe gözlükler tekrar takılıyor ve ince ip üzerine geri dönülüyoooor. Artık kocaman gülüşümüzü saklamama zamanı... ;) 

Bu blogu seviyorum, çünkü yazdıkça anlıyorum kendimi. Keşfediyorum yeniden hislerimi, ruhsal serüven oluyor aslına bakarsanız bu da bir nebze. Bu da bir gönderme hani eğer okuyan profesyonel blog yazarlarımız var ise, konudan uzaklaşmısınız demesinler :)

Bu yazımı şarkı sözü ile bitirmek istiyorum. Belki imajına düşkün olanlarınız ve önyargılı olanlarınız vardır ağlayanlara karşı, kim bilir. Kırarsınız belki de bu önyargıları, ne dersiniz? :)


"Ağlamak şu gelip geçici dünyada
Her şeye rağmen var olmak demek
Ağlamak yaşayan binlerce duygu
İnsanca ve coşkulu güzel bir şeydir"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder