6 Mart 2014 Perşembe

Bu Treni Kaçırmayın! :)


BU TRENİ KAÇIRMAYIN!

“Hayal ekspresini” kaçırmayın, hadi atlayın! :) Yorucu ama güzel bir İstanbul turu sizi bekliyor.
 
 

Uzun zamandır ertelediğiniz şeyler vardır elbet. Yeditepe Üniversitesi’nde okuyan bir mühendislik öğrencisi olarak ertelemeye mecbur kaldığımız şeyler de var maalesef. Akşama yaparım, yarın var daha ya, bu hafta acelesi yoktu zaten  diye diye son gün yaptığımız şeylerin fazlalığı gerçekten göz korkutucu.  Evren ile tanıştığımdan beri hiçbir şeyi ertelememeye karar verdim, özellikle de biricik aşkım İstanbul ile vakit geçirmeyi ertelemeyecektim. Ve geçen seneden beri aklımda olan ama bir türlü fırsat yaratamadığım Oyuncak Müzesi ve Rahmi Koç Müzesi’ne aynı gün gitmeye karar verdim. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim iki yer arasında 2 saatlik bir mesafe var hani. Biri Göztepe de diğeri ise Eyüp’te. Ama inat değil mi, karar verdim gideceğim. Aldım yanıma bir arkadaşımı, ikna etmek çokta kolay olmadı hani :) Düştük yola…

Göztepe’deki Oyuncak Müzesinin önünde  zürafa ve kurşun asker bizi karşıladı. Bir merhabadan sonra renkli turumuza başladık.
 

Bu kadar özel oyuncağın toplanıp sergilenme fikri  gerçekten güzel olmuş. Farklı ülkelerden gelen özel oyuncaklar 4 kata yerleştirilmiş..Sadece oyuncak bebekler,kuklalar beklemeyin bu müzeden. Her türlü oyuncak mevcut çünkü burada. Deprem bebeği, kovboy oyuncakları, uçaklar, trenler, bin bir çeşit hayvan oyuncağı daha neler neler. Söylemeden geçemeyeceğim.En alt kata uğramayı unutmayın. Çünkü Müze Cafe'ye uğramadan gitmek büyük bir kayıp olacaktır.

 

Benim oyuncak müzesindeki favorim ise uzay konulu oyuncakların bulunduğu kısım oldu. Buradaki bilgilendirme yazısında insanların uzay merakının başladığı yıllarda oyuncaklar ürettikleri ve daha sonra bu oyuncaklarla oynayan çocukların ise uzaya giden ekipler arasında yer aldığı yazıyordu. Oyuncakların gücü bu kadar net anlatılamazdı herhalde. Küçük yaşta oynadığım oyuncakları hatırlıyorum da, Barbie bebekler için kurduğum evler, konuşturduğum hayvanlar... Şimdilerde o kadar yaratıcı olamıyorum çoğu zaman, daha fazla faktör var çünkü düşünceleri engelleyen. Eminim sizde de öyledir, çocukken severek yaptığımız şeylere büyümüş halimizle baktığımızda “çocukluk” diyoruz, beğenmeyen bir ses tonu ile. Hayallerimizin gerçekleşebileceğine en çok inandığımız dönemi küçümsemek ne büyük bir hata halbuki… İşte bu yüzden mutlaka gidin oyuncak müzesine eskinin en güzel hatırlanabileceği yer çünkü bence, hele bir de küçük çocukların ebebeynlerine tatlı sorularını duyduğunuzda oradan çıkmaaak istemeyeceksiniz :)
 

 
Programın yoğunluğu nedeni ile biz oradan ayrılmak zorunda kaldık maalesef.Rahmi Koç Müzesine varmak 2 saatimizi aldı. Açıkçası bu kadar büyük olduğunu düşünmemiştim 1-2  saatte gezip bitirebileceğimizi düşünmüştüm. Ama ne mümkün ! Buraya 1 koca gününüzü ayırmanız gerek .
 
 
Motorlardan, arabalara, ulaşım araçlarına kadar birçok özel parçayı barındıran ve insanı büyüleyen bir yer burası. Gezimizi yarılamışken bir anonsla denizaltı gezisinde 2 kişilik yer kaldığını duyduk ve koşarak gişeye gittik. 15 dakika sonra bir denizaltında idik. Emekli astsubay Kemal Amca bizi gezdirdi. Öyle etten püften değil yani, gerçekten bir denizaltını tanıdık. Hattaaa anı sertifikamız bile vaaar J
 
 
 
 
 
 
 
Geziye devam ederken gözüme bir yazı ilişti. “Bu Treni Kaçırmayın!” işte dedim, uzun zamandır aradığım ve anlatmak istediğim cümle bu. Herşeyi kaçırıyoruz hayatın akışında. Sınavlar var diye gidemediğimiz yerler, üşendiğimiz için buluşmadığımız arkadaşlar, ve daha aklıma gelmeyen bir sürü şey…  Sonra bir iç rahatlığı yaşadım. Hayatı kaçırmadığım için mutlu oldum.

Arabalar,uçaklar,trenler derken müzeyi kapattık. İnanılmaz yorucu bir günün ardından dinlenmek gerekti biraz. Ve biz de Cihangir Merdivenlerine gittik. Günün değerlendirmesini yapmak için harika bir manzara ve sıcak bir dost vardı yanımda.

Biz “hayal ekspresi” ni kaçırmadık ve çok güzel bir gün geçirdik. Hem yeni yerler gezdik, hem de gezerken farklı farklı dünyalara gittik. Hadi artık, sizde üşenmeyin. O zaman ne diyoruuuuz? “BU TRENİ KAÇIRMAYIN!” :)
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder