15 Mart 2014 Cumartesi

Her Seçim, Bir Vazgeçiştir !

Hayatta çoğu zaman hiçbir şey istediğimiz gibi gitmez. Mutlaka bir aksilik çıkar. Misal benim için son 2 hafta. Aksilikler bir türlü peşimi bırakmıyor. Ben nereye, onlar da benimle...

Felaketler silsilesi geçen hafta bir cuma gecesi başladı. Oysa ki ben her şeyi planlamıştım, önce özel ders öğrencim vardı ardından sınava çalışacaktım sonra bir öğrencim daha vardı. Derken yakın bir arkadaşımdan mesaj. Pardon mesaj devri kapandı artık biricik yoldaşımız olan whatsapptan bir bildiri. Arkadaşımın moralinin bozuk olduğu haberini aldım , işte o an benim için tehlike çanının çalmaya başladığı an oldu. Çünkü planları alt üst edecek bir haber ve iç sesimle toplantı yapıp acilen karar verme zamanı! Arkadaşımı reddetsem ? Cık, olmaz. Ama ders çalışmam da gerek. Ne yapsam , ne etsem derken ; kalbimin sesini dinlemekten başka bir şey yapamadım her zamanki gibi ve arkadaşlarımı aradım. Onları özel derslerim bitene kadar beklemeye ikna ettim ama tabi benim ders çalışma planları da aramamla birlikte cumburlop suya düştü. Gece 00:00 da taksiyle Taksim'e gittik. Aslında beni bilenler okurken buna hiç şaşırmazlar, çünkü Taksim benim için aşktır :) 

Neyse o hafta sonu geçti, sınavı atlattık derkeeeeeen; kapıda bir misafir. Kim dersiniz? Vi-rüs-ler (!) Sınavım var, teyzem gelmiş, teknik gezi var, eğitim var, özel dersler gırla. Bir hasta olmam eksikti diye düşünmeye kalmadan, ben şifayı kaptım. Hadi yine iyisiniz sesli blog icat etmiş olsalardı, bu kısılmış sesimle beni duyduğunuz an bilgisayarı kapardınız. Amma velakin hastalığımdan daha önemli bir şey var ise o da bu hafta ülkemizde yaşanan acı ölümdür. Tabii ki, biz de o gün Okmeydanı'nda idik. Zaten olmamamız büyük bir hata olurdu. Düzenlediğim eğitimin tarihi 12.03.2014 olacaktı, fakat biz eğitim yaparken aklımız da Berkin Elvan da kalacaktı. Aklımız hala o ölümde, o canilikte (!) ama en azından bedenen onun yanında olmaya çalıştık. Ve bu üzücü haber üzerine eğitimimizin iptal edildiğini duyurduk.

İşin özü şudur ki ; şu an hastayım ama çok mutluyum. Çünkü seçimlerimi seviyorum. Kocaman sevdiğim dostlarım var ve onlar için vazgeçebildiğim şeyler var. İçimde merhamet ve insanlara sevgi de var, bu yüzden belki günlerce verdiğim emekten bile vazgeçebiliyorum.

Her seçim bir vazgeçiştir! Bu sözü Volvo Car Pazarlama Direktörü Ebru Hanım'dan duyduğumda yazımın başlığının bu olacağı belirlenmişti. Bazen dostluğu seçtiğiniz için içinizdeki aşktan vazgeçersiniz, bazen sevdiklerinizin yanında olabilmek pahasına sınava çalışmaktan vazgeçersiniz ve bazen daha mutlu olduğunuz bir şeyi daha çok para kazanabileceğiniz şeye tercih edersiniz...

Aman ha dikkat edin. Seçtikleriniz vazgeçtiklerinizden çok çok daha güzel olsun . Elinizi kalbinize koyarak uyuyun, uyandığınızda derin bir acı hissetmiyorsanız doğru yoldasınız demektir. Hayatta herşey için tek bir doğru ses vardır ; o da kalbinizin sesi.

 Bugün pembe gözlüklerin önüne geçen siyahlıklardan bahsettik; ve biraz hislerime yolculuk ettik. Son cümlem şu ki : yaşamak kadar güzel şey var mı acaba? :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder